7 Haziran 2010 Pazartesi

ne zaman değişiklik olur, iyi gelir hepimize desem başımıza bi iş geliyor.haftasonumuzu çankırıda halamız amcamızla geçirelim babamızda dinlensin özlesin bizi diye çıktık yola fekatt seloş yarı yolda tutturdu babamı özledim halamı öpüp sarılalım dönelim hemen, hep olduğu gibi tamam bakarız ikna oldu...gider gitmezde ilgi sarhoşu şımarıklık zirvede, dedenin kucağında çay bardağına ayağını vurup ayağının üst kısmını yakınca herşey biranda alt üst oldu.soğuk su,hastane acili, kremler, çığlık çığlığa can acıtan ağlamalar vs vs bunu ikinci defa yaşamaksa hepsinden beteri.ne çok ağladı kızımcım ağrı kesici etkisini gösterene kadar ,ne kadar canı yanmıştır kimbilir, tıpkı erenimonun ilk yaşına basmasına günler kala elini firın camına yapıştırdığı günkü gibi.
işin ilginci dökülen çayın miktarıyla yanan bölgenin saçma farkı.bardaktan sadece bikaç yudumluk  eksilmiş,çok sıcak olduğu için çorap muhavaza edip yaydı galiba sıcağı, zaten çorabı çıkarırken derisi kalkmıştı..sonrası bildik sahneler, ota çöpe ağlamalar bazen solo bazende erenle koro halinde..olayla ve sonrasıyla ilgili fikir yürütmeler,ev ahalisinin başından geçen yanık vakalarının hikayeleri,çocuk yetiştirmenin zorlukları her kafadan bi ses, dinler gibi yaptım galiba çünkü aklım ağlamaktan sesi kısılmış acıyı falan unutup bitkin bir halde uykuya teslim olmuş yaffrumda..sabaha ağrısı büyük ölçüde azalmış uyandı yalnız nazın sınırları zorlanmakta hala daha..yarasıda kısa zamanda kapanır ümit ediyorum..
bundan sonrada yatılı biyerlede kalmakmı, zamanı belirsiz rafa kaldrıldı..olursada babamızsız asla..

2 yorum:

İzleyiciler