27 Şubat 2010 Cumartesi

bugün beşinci gün hastayız..erenle başladı, bikaç gün burun akıntısı ve inanılmaz bir geniz akıntısı sonra tıkanıklık.. tam iyi oldu ,sonu gelmek  bilmeyen huysuzluğu, yere yatıp yatıp ağlamaları kesiliyor derken selen ateşli uyandı uykusundan önceki gün ..dr.ları orhan amcaya gitmek farz olmuştu ..ikiside gribal enfeksiyon teşhisiyle, birer öksürük birer soğuk algınlığı şurubuyla döndü eve..tabii birde iğne oldular antibiyotik ,muayene sırasında selen sen otur anne ben kendim muayene olucam dedi ve öylede oldu dr ne istediyse yaptı :)  iğneye gelince kıyameti kopardı yaptırmamak için.
eren se muayene sırasında  yaptı bütün huysuzluğunu iğnede dermanı yoktu direnmeye zaten ...
çocuk büyütürken en zoru hastalanmaları..yemek olayı bitiyor ,normal zamanda şuruba meyve suyu muamelesi yapan çocuklarım bütün güçleriyle içmemek için savaşıyorlar, birde tabiiki huysuzluk.gönüllerini yapmak nerdeyse imkansız hep bi mızırtı nameleri evin içinde..heleki ikisi birden hastaysa.babada biri, bende diğeri,ateş düşürücüler ateş ölçerler su bardakları offf..
bu kış bir-iki grip dışında harika geçiyor derken yalancı baharın tuzağına düştük ..umarım uzun sürmez hala devam eden şiddetli öksürükleri ..çok yıpranıyoruz maaile böyle zamanlarda , şu anda bir sihirli değnek istiyorum anında herşeyi normale döndürecek :))

20 Şubat 2010 Cumartesi

kes-yapıştır(3)






Çıkış noktamız bebek resmi çizip kıyafet giydirtmek (yapıştırmak) idi ama yemeğe az bir zaman kaldığı için basitleştirip , ikinci resimde görünen elinde büyük katılımıyla dosyamıza kaldırılacak şaheserimiz. Aslında bunları yaparken çocuklarımı eğitip eğlendirmek amacım ama benimde hoşuma gitmiyor değil .

selenin bayrağı(2)

Dün sabah bayrak istedi selen ,hemen gözümde türk bayrağı canlandırıp yapma aşamasına geçmiştim kii ,
-benim bayrağım sarı olsun
-kızım ay yıldızlı türk bayrağı yapacağız
-benekli istiyorum ben
taslağını selenin oluşturduğu bayrağımız ....

18 Şubat 2010 Perşembe

eren...


uykusuz huzursuz bi bebeklikten çıkmaya başladı artık oğlum ...kendi kendine oyalanması oyunlar kurmaya çalışmasını izlemek çok zevkli ...ama önünde ablası gibi bir örnek olunca oyunları daha çok bebek sallama, toka takmaya çalışma yönünde oluyor :) fakat arabalarını öyle ustaca kullanıyorki şimdiden ,görülmeye değer ...
oyuncak kavgalarında ağlayıp yanıma gelen taraf selen olunca çekiştirerek ablasına elindekini verip susturmaya çalışıyor...
ayrıca çokda cesur ,selenin şu yaşına kadar çıkmaya tırmanmaya yeltenemediği yerlere çıkıp şaşırtıyor bizi ...birbirlerinden öyle değişik şeyler öğreniyorlarki ...
taklit yeteneğide süperr ...kedi gibi niiiyavvlaması incecik sesiyle :)
kitaplardaki hayvanların resimlerini sorduğumuzda seçebiliyor çoğunu ...eline kitabı alıp okuyorda ,seri bi şekilde kendi dilince :)
bezini açtığımda derin bi ohh çekiyor üfleyerek ,çoraplar çıktığındada vaauuvvvv diyor ,sıkıntıyı sevmiyor sanırım :)
genelde neşeli bir bebek ,çok canı yanmazsa düşüp kalkmalarında ağlamaz ...
babası ile boğuşmaya bayılıyor...güldüğümüz bi hareketi olduğunda bıkmadan defalarca tekrarlıyor ...
acıdı dediğimizde koşup yanağımızı öpüyor,itiraf ediyorum bunda hileye çok başvuruyoruz çünkü nasıl güzel oluyor koşup öpmeye çalışması :)
birde kendi yeme isteği var ne olursa olsun döke bulaştıra, olmazsa asabileşebiliyor ....
anne ,baba ,nanane ,düştü ,attı ,bay bay, çu(su),nünanii(günaydın),yeye(selen),mama,çuçub(çubuk kraker),çufçuf (tren),bebi(bebek) anlaşılır bikaç kelimesi 17 aylık olmuşken...
kilosu 12 , boyu86cm
büyüyor güzel yüzlü meleğim ....

16 Şubat 2010 Salı

hazine(yaptıklarımız1)



zamane çocuğu olmasındanmıdır bilmiyorum yetişemiyorum kızımın hızına....çok sıkılgan, aktivitesiz bir dakika geçirmek istemiyor ...haa öyle herşeyde hoşuna gitmiyor :) şu günlerde en çok parmak boyası, kağıt kırpma ve evcilik oynamayı seviyor ... buda beni gittiğim heryerde araştırmaya itiyor...hoşumada gidiyor beraber planlar yapmak uygulamak...pazar günü havanın ılınmasını fırsat bilerek attık kendimizi dışarıya ki kış boyu alışveriş merkezlerinin havasını solumak boğmaya başlamıştı...altınparka gittik ,erenle babası yürümenin tadını çıkararak ardımızda , seloş çimlerde daha bikaç adım koşmuşken
-aaa anne bak baak ne buldum
kozalaklar dikkatini çekmiş çamların altında ,aldık çantamıza bikaç tane ...
akşamda boyadıklarımızı kalorifer peteğinde kurumaya bıraktık sabah çığlık çığlığa
-anne hazinelerim çiçek açmış ....

12 Şubat 2010 Cuma

DOST


güne 'seni seviyorum'
sözcükleriyle başladım,
yeni uyanmış telefonu
sabah sabah kim olabilir diye açtığımda ...
canım dostum ,
ablam, çocuklarımın ikinci ananesi narin ablaydı karşımdaki ...sadece bizi sevdiğini söylemek için aradığını söyleyip öperek kapattı telefonu ...nasıl iyi geldi anlatamam ,bunu bazen bende sevdiklerime yapmalıyım diye düşündüm :)
bizde seni çok seviyoruz nananeee (eren in ilk söylediği sözcüklerinden bitanesi )
hayatımızda olduğun için minnettarım ...

biz....


biz dördüz diyoor selen son günlerde ...
8 yıl özlemle beklediğimiz sürpriz meleğimle 16 ocak 2007 de 3 olduk, ardından o henüz 20 aylıkken ailemizin son üyesi erenimiz 28 ağustos 2008 de girdi hayatımıza ...
artık 4 kişilik kocamann bir aileyiz ...
bundan bikaç yıl önce anne olma fikri sadece hayallerimde kalacak diye düşünürken bugün evimizde ,kah kıkır kıkır birbirini güldürmeye çalışan kah ellerinde birbirinin aynı iki oyuncak için didişen iki miniğimiz var...
hayatımız tamamen onlar oldu ...alışverişe gittiğimizde yada yola çıkarken attığımız her adımdan önce çocuklara göre planlar yapılıyor...
gece yatmadan önce gün boyu ne yediler, ne dediler, neler yaptılar birkez daha dile getiriliyor...
bazen çocuksuz günlerimizde ne konuşuyorduk yada şimdi dolu dolu yaşadığımız hatta 24 saatin yetmediği günlerimizde neler yapıyorduk diye düşünüp gülümsüyoruz ...
iyiki hayatımızı doldurdular ...
iyiki doğdular ....
iyiki bizi anne-baba sıfatına kavuşturdular ...

sizi çoookk seviyorum güzel prensesim yakışıklı erkekim....

11 Şubat 2010 Perşembe



uzun zamandır aklımdaydı blog....başlangıcı kızım ile kardeşinin ilk yanyana geldikleri foto ile olsun istedim....

İzleyiciler